Anıtın heykeli Samsun Valisi Kâzım Paşa tarafından Samsun halkı adına Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel'e 1927 yılında sipariş edilmiş, aynı yıl 19 Mayıs günü kaidenin resmî temel atma töreni yapılmış, 1928 yılında Viyana'da başlayan heykelin yapım süreci 1931 yılında sonlanmış ve heykel kaidesine 29 Ekim 1931 tarihinde dikilmiştir. 15 Ocak 1932 tarihinde anıtın resmî açılışı yapılarak cumhuriyet tarihinin on üçüncü anıtı, Heinrich Krippel'in ise Türkiye'deki dördüncü anıt çalışması olmuştur.
Tunçtan yapılmış olan heykelin yüksekliği 4,75 metre (15,6 ft), taş blok kaidenin yüksekliği 4,10 metre (13,5 ft), tüm anıtın yüksekliği ise 8,85 metredir (29.0 ft). Heykel için $37.000'a anlaşılmış, buna ek olarak heykeltıraş Heinrich Krippel'e ise $5.500 ödeme yapılmıştır.
Fikir, inşa ve dikilme süreci
Samsun'da Mustafa Kemal'e ithafen bir anıt dikilmesi fikri dönemin Samsun Valisi Kâzım Paşa tarafından ortaya atılmıştır. 19 Mayıs 1927 tarihinde ise Kâzım Paşa'nın katıldığı kaidenin temel atma töreniyle de anıtın inşa süreci resmen başlamıştır. Anıt için daha önce Ankara Zafer Anıtı'nın inşası için açılan yarışmayı kazanan Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel ile $37.000'a (2019 enflasyon oranları ile $500,79 bin) anlaşılarak sipariş verilmiştir. Krippel, heykeldeki vücut ölçüleri ve surat kompozisyonunda daha önceki çalışmaları için Mustafa Kemal'in Ankara'daki ikâmetine giderek aldığı ölçüleri esas almış, heykelin çalışmalarını da Türkiye'de gerçekleştirmiştir. Heykelin tunç döküm işlemleri ise 1928 yılında Viyana'daki Vereinigte Metallwerke dökümhanesinde başlamış ve 1931 yılında 32 parça hâlinde sonlanmıştır. Döküm aşamasından sonra temizlik ve rötuş işlemleri için dökümhanede birleştirilen anıt bu işlemlerin de tamamlanmasının ardından tekrar sökülerek her bir parça ayrı ayrı sandıklanmıştır.
Hamburg'dan Deutsche Levante-Linie kumpanyasının Nicea vapuru ile taşınan anıtın parçaları 15 Ekim 1931 tarihinde Samsun'a ulaşmıştır. Ancak gümrük geçişi sırasında ₺40.000 gümrük vergisi istenen heykel gümrüğe takılmıştır. Verginin il kurumlarınca ödenmesi mümkün olmadığından dolayı Türkiye hükûmeti devreye girmiş ve heykelin gümrükten çıkarılamamasının kamuoyunda olumsuz etki yaratacağı nedeniyle bütçe oluşturularak vergi bu bütçeden karşılanmıştır.
Heykelin gümrükten çıkarılmasını takiben ise kaideye monte edilme işlemleri başlatılarak Avusturyalı bir mühendisin de yardımıyla 29 Ekim 1931 tarihinde heykel kaideye monte edilmiştir.
Açılış töreni
Anıtın resmî açılış töreninin Birinci İnönü Muharebesi zaferinin yıldönümü olan 10 Ocak 1932 tarihinde yapılması düşünülse de hazırlıkların tamamlanamaması nedeniyle ertelenmiştir. Kimi kaynaklarda yanlış olarak 29 Ekim 1931 veya 29 Ekim 1932 tarihinde yapıldığı bilgisi yer alan tören, aslen 15 Ocak 1932 tarihinde saat 14.00'da yapılmıştır. Cumhuriyet tarihinin on üçüncü anıtı, Heinrich Krippel'in ise Türkiye'deki dördüncü anıt çalışması olan anıtın açılış törenine askerî bando, askerî kıta, şehirde görevli kolluk kuvvetleri, dernek ve resmî kurumlar, siyasetçiler, yerel halk ve çevre halkı katılım göstermiştir. Bandonun İstiklâl Marşı'nı çalmasının ardından öncelikle Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in gönderdiği şu telgraf okunmuştur.
Heykel
4,75 metre (15,6 ft) yüksekliğindeki tunçtan yapılma atlı heykel tüm Atatürk heykelleri arasındaki en devingen ve iddialı heykellerden biridir. Heykeltıraş Aylin Tekiner'in değerlendirmesine göre ritim ve denge yönünden de oldukça tatmin edici olan heykelde hareketlilik, gerilim ve devinim son derece dengelidir. Heykelde Mustafa Kemal mareşal üniformasıyla şaha kalkmış bir at üzerinde savaş komuta eder hâlde betimlenmiştir. Üst vücudu sol tarafa, yüzü ise sağ tarafa bakan Mustafa Kemal sol eliyle atın dizginlerini tutarken sağ eliyle de kılıcının kabzasını kavramış kılıcı çekmek üzeredir ve kıyafeti de beden hareketini yansıtacak biçimde üzerine oturmuştur. Kılıcın boyu dönem subaylarının kullandığı kılıç olmayıp çok uzundur. Yüz kompozisyonu ise gençlik yıllarını anımsatır şekilde çalışılmıştır. Heykel kaideye atın arka iki ayağı ve kuyruğu ile dayanmaktadır. Atın bu dengeli duruşu heykelin devingenliğini de güçlendirmektedir. Yine Tekiner'e göre şaha kalmış olan atın hareketi ileri atılma hırsını, meydan okumayı ve kahramanlığı yansıtmakta; Mustafa Kemal'in atın dizginlerini tutmaya çalışması bağımsızlık için sabırsızlanan halkı soğukkanlılığa çağırmaya, dizginlere hakim oluşu da gücünü ve becerisini yansıtmaktadır. Krippel de yaptığı açılış konuşmasında heykel kompozisyonunu "...gururlu bir şekilde batıya ve çok uzaklara dikilen bakışları azim dolu gözleriyle, şahlanan atın üzerinde Gazi Mustafa Kemal dimdik bir şekilde oturuyor. Bu oturuşta korkusuzluk, kolun kılıca uzanışında ise Türklüğün gücü vardır." şeklinde açıklamıştır.
Cumhuriyet'te yazan İsmail Habip Sevük, atın şahlanış anını 19 Mayıs 1937 tarihli köşe yazısında eleştirmiştir. Kaidenin ön kısmından heykele bakıldığında atın yalnızca karın kısmının göründüğünü, bu açıdan bakıldığında atın kahramanlığı değil bir sirk talimini andırdığını belirtmiştir. Arka kısımdan bakıldığında ise yalnızca yere uzanan kuyruğun göründüğünü, bu yere uzanma hâlinin de hem kuyruğa asıl işlevinin dışında bir işlev yüklendiğini fark ettirdiği hem de şahlanış enstantanesini zorlama gösterdiği eleştirisinde bulunmuştur. Sol taraftan bakıldığında ise hem atın karnının hem de kuyruğun yerden kuvvet almasının görünmeyişi nedeniyle heykelin daha iyi göründüğünü savunmuştur. Sevük son olarak sağ tarafa bakıldığında ise artık dikkati atın değil Mustafa Kemal'in çektiğini belirterek suratın baktığı taraf, vücudun enerjisi, kılıca uzanış ve dizginleri tutuş tarzı ile heykelin duygu uyandırdığını yazmıştır.
Kaide
4,10 metre (13,5 ft) yüksekliğinde olan kaide, mermer kaplamalı taş blok dikdörtgen prizma şeklinde yapılmıştır. Kaidenin sağ tarafında ters üçgen bir sivri kemer içerisinde yer alan tunç kabartmada Mustafa Kemal, mareşal kıyafetiyle yüzü sola bakar biçimde ve kollarını iki yana açmış bir vaziyette dik bir şekilde betimlenmiştir. Sağ ve sol taraflarında ise ellerine sarılmış ve diz çökmüş figürlerle Türk milleti temsil edilmiştir. Başka hiçbir Atatürk anıtında rastlanmayan bu betimleme "tek adam" vurgusunu perçinlemektedir. Sol taraftaki kabartmada ise yine aynı şekildeki bir niş içerisinde karaya yanaşmış bir tekne ve bu teknedeki cephaneleri taşıyan halk betimlenmiştir.
Kaidenin ön yüzündeki levhada Nutuk'un ilk cümlesine atıfta bulunan "Vatanda Millî Mücadeleye başlamak için Gazi 19 Mayıs 1335=1919 tarihinde Samsun'a çıktı." cümlesi ve arka yüzündeki levhada "Bu heykel Samsun vilâyeti halkı tarafından 29. Birinci Teşrin 1931 tarihinde dikildi." ifadesi yer almaktadır.