Ülkemizin iyi bilinen köprülerinden olan Çetinkaya veya Bafra köprüsü, Samsun – Bafra – Alaçam yolunda Bafra Kasabasında ve Kızılırmak üzerindedir.
"Yetiştirdiği tütün ile ülke ekonomisinde büyük bir önemi olan Bafra bölgesinin ana hattı olan yol üzerinde bulunması nedeniyle köprü çok kıymetlidir. Kızılırmak gibi Anadolu'nun en büyük nehirlerinden birinin denize döküldüğü yerde olması ve yapımı için gereken bütçesi ile şimdiye kadar yapılan şose köprülerinin en önemlisidir.-1937"
Gerçi Fırat üzerinde Kömürhan (1932) ve Yeşilırmak üzerinde Çarşamba (1931) köprülerinin bedeli daha fazla ise de bunun sebebi bu köprülerin yapıldığı zamanlarda işçi ve malzeme fiyatının yüksek olmasıydı.Aynı yerde bulunan ahşap köprünün harap bir hale gelmesi üzerine betonarme köprü yapılması gerekmiştir. Sular idaresi ile ortaklaşa yerinde yapılan incelemeler sonucunda, yeni köprünün, 620 metre uzunluğunda olan mevcut köprünün 10 metre kaynak (güney) tarafına yapılması kararlaştırılmıştır.
Yatağın ortasına denk getirilmek üzere 7x35m açıklığında kuşak kemer sisteminde 255 metre uzunluğunda betonarme köprü tipi kabul edilmiştir.
Günümüzde köprünün yanına 17.50m açıklıkta aynı uzunlukta yeni köprü yapılmıştır. Yeni köprünün ayakları farklı olarak dairesel kolondur.
Zemin kum, çakıl ve mil tabakalarından oluşmaktadır. Sular ilkbahar sellerinde yatağın bir tarafını oymakta ve diğer tarafını doldurmakta; yatak sürekli şekil değiştirmektedir. Suların getirdiği tortular dolayısı ile yatağını sürekli değiştiren Kızılırmak her iki sahili tahrip etmiş ve özellikle sağ sahili oymakta olup Bafra kasabası için tehlike oluşturmaktadır-1937.
Eski köprü yerinde yatak 600 metre genişliğinde ise de bu bölgenin kaynak ve akıntı taraflarında 1km'den daha geniş olduğu yerler de vardır. Minimum 600 metre genişliğe sahip bu ırmağı 255 metre uzunlukta bir köprü ile geçebilmek için suyu düzgün bir yatak içine almak lazım geldiğinden projede esaslı sahil düzenlemesi ve sedde inşaatı yapımı dikkate alınmıştır.
Ayrıca köprünün yapımına karar verildiği yıllar içinde ırmak sağ sahili zorladığından suyun bu taraftan akan kolunun köreltilmesi düşünülerek köprünün 450 metre kadar kaynağında sağa ayrılan kolun önüne ahşap palplanş çakmak ve sucuk atarak - kum torbaları- suyun sağ tarafa akmasına engel olunmak istenmiştir. Ancak yatağın derinliği, zeminin şekli nedeniyle sağa eğimli olması ve ara sıra gelen sellerden dolayı başarılı olunamamıştır.
Bu bakımdan temellerin oyulmaya karşı fazlaca derin olması gerektiğinden küçük açıklıklardan kaçınılmıştır. Temeller 6.5m boyunda larsen cinsi demir palplanşlar ile, alçak su seviyesinden 4m aşağıya kadar, indirilerek ahşap kazıklar üzerine oturmuştur. Kazı ve kazıkların çakılması kolaylıkla yapılabilmiştir.
Köprünün boyu toplam 255 metre genişliği ise 6.80 metredir. Köprü inşaatı 26 ayda bitirilmek üzere 30 Temmuz 1935 tarihinde Mahmut Hüseyin, Mustafa Reşit ve Şeriki Kolektif Şirketi‘ne ihale edilmiştir. Köprünün inşaatına 1936 yılının ilkbaharında başlanılmıştır. 15 Ekim 1937 tarihinde inşaatı bitirilmiştir.
4 Kasım 1937 tarihinde Perşembe günü yapılan bir törenle köprünün açılış töreni yapılmıştır. Törene Samsun ve Alaçam‘dan gelen davetliler ve kalabalık bir halk katılmıştır. Bayındırlık Bakanı müsteşarı Ali Baytın, Bayındırlık Bakanlığı Köprüler Başmühendisi Kemal Hayırlıoğlu, Samsun Valisi Fuat Tuksal ve Belediye Başkanı Zihni Lokman tarafından konuşmalar yapılmıştır. Daha sonra köprü Ali Baytın tarafından açılmıştır.
Bafra halkının isteği üzerine Çetinkaya ismi verilen köprüye 221.062.lira harcanmıştır. Ayrıca köprünün inşa zamanında alçak su yatağı köprünün dışına rast geldiğinden bölgenin köprü altına çevrilmesi gerekmiştir ve bu işi Bafra Kereste Fabrikası yüklenmiş ve başarıyla yapmıştır.
Köprünün hem hikayesi hem türküsü: Köprüden geçti gelin, başbağın düştü gelin ...Eskiden atlarla gelin almaya gidilirken eski ahşap köprünün üstünden geçilirmiş. Yine bir gelin alayı geçerken, bir atın uçan bir kartaldan ürkmesiyle diğer atlar da ürkerler ve köprü yıkılarak gelin ve gelin alayı olduğu gibi ırmakta boğularak can vermiştir.
Bu gelinin anısına Bafra'da bir gelenek olmuştur her gelin mutlaka köprüden geçer köprüde arabalar durup inilir ve ırmağa taş atılır.